Forexte En Çok Kazandıran Parite nedir, öğrenmek için nasıl bir yol izlenmeli? Forex piyasasındaki yatırımcıların büyük bir kesimin yaptığı en önemli hata hangi parite üstünde ne yönde işlem yapmaları gerektiği yönünde belirledikleri kararın kazançlı olmak konusunda %90 etkisi bulunduğunu kavrayamamalarıdır. Ne yazık ki, yatırımcıların çoğu kendilerini en mükemmel giriş noktası arayışı hedefine kitlemek ve yön hedefin doğru yaptıkları sürece pozisyon açtıkları seviyenin aslında başarılarına çok katkı sağlamayacağı gerçeğini önemsememeleridir. Kısa vadeli, örneklendirme yapılırsa 5-dakikalık grafiklerde, giriş için fırsat bulmak konusunda uzmanlık derecesine çıkabilirsiniz, fakat eğer ne üzerinde işlem yapacağınıza daha uzun vadeli grafiklerde karar sağlayamazsınız. Yaptığınız analiz ve uzmanlık size kar getirmeyecektir. Yatırımcılar bu hatayı neden çok yaparlar ve hangi parite üzerinde işlem yapmaları gerektiğine nasıl karar verebilirler?
Forex Parite Mantığı Nasıl Olmalı
Yatırımcılar doğal olarak para kazanmaya odaklıdır. Kendilerine bu kazancın kısa vadeli grafiklerde işlem yapmakta yattığı belirtilmektedir. Bu telkin en azından teorik olarak doğruluğu vardır. Yatırımcılar bazı paritelerin diğerlerine nazaran daha düşük alım-satım ayrıma (spread) sahip olduğunun farkına varmaktadır. Masrafları minimum tutmak açısından bunları tercih etmenin iyi olacağına inanmaktadır. Akla yatkın bir diğer neden ise işlem yaptıkları saatlerde en aktif pariteleri seçme isteğidir. Bazıları ise paritelerin kendilerine has karakterleri olduğunu ve bundan dolayı sadece birkaçını seçerek bunların sergiledikleri davranışları tam olarak algılamaya dikkat çekmektedir.
Bu değerlendirmeler, belli bir yere kadar doğruluk payı içermektedir. Buradaki sorun, hangi pariteler üstünde işlem yapmanız gerektiği seçiminde bu düşüncelerden daha önemli faktörlerin yer etmesindedir.
Hangi Pariteleri Seçmeniz Gerektiğini Belirleyecek En Önemli Faktörler
Peki karar verme aşamasında ilk öncelik olarak bulundurmanız gereken en önemli faktörler nelerdir? Örneklendirme yaparak ilerlersek; bir kumarhaneye gittiğinizi varsayımında bulunursak; burada kazanmanız için diğer insanların masaya koyduğu bütün parayı almanız gerekmektedir. Diğer bir tabirle, onların kayıpları sizin kazancınız olacaktır. Döviz piyasası da buna benzer bir şekilde çalışmaktadır. O zaman hangi masaya oturmalısınız? Hareketin içerisinde yer almanız gerektiğinden en yoğun pariteleri tercih etmekte çekinmemelisiniz; az oyuncunun bulunduğu masalardan olabildiğince uzak durmalısınız. Bu ayrımı nasıl başarırsınız? Piyasa manşetlerini takip altına almak bu konuda size yardımcı olacaktır. Bunun yanı sıra, hacim istatistikleri gibi daha güvenilir ve doğru araçlardan yardım alabilirsiniz. Neticede pek çok aracı kurum veya banka işlem hacimlerine yönelik verileri bildirmektedir. Bu rakamlara göre günümüzde işlem hacminin %70’i Amerikan doları, Euro ve Japon para birimine aittir. İngiliz sterlini ve Avustralya doları %10’luk bir bölüme sahiptir. Amerikan dolarının en yüksek orana sahip olması dolayısı ile işlemlerinizi bu para birimini bulunduran pariteler üstünde yoğunlaştırabilirsiniz. Kısacası, platformunuzu açıp bugün yüzlere ulaşan pariteden hangisi seçmeliyim (veya örneğin CAD/CHF işleme uygun mu) diye düşünmenize gerek yoktur. Bu tip paritelere yönelik destek ve direnç seviyeleri de güven verici değildir fakat bunları takip edenlerin sayısı bir hayli düşüktür!
Forex Paritelerinde Listeyi Daraltmak
Artık hangi gruba ait olduğunuzu öğrendiğinize göre bir sonraki aşamaya geçebilirsiniz. Listeyi daha da aza indirmek için volatilite faktörüne bakacağız. Sonuç olarak hareket etmeyen bir pariteden kazanç elde etmeniz pek de mümkün değildir. En hareketli pariteyi tercih etmeniz olası en iyi fırsatları da birlikte sunacaktır.
Piyasada ilk hatırlamanız en önemli unsurlardan birisi volatilitenin “öbek” yaptığıdır. Örneklendirme yaparsak, bir paritenin ortalama günlük hareketinin %1 olduğunu düşünelim. Bu parite bir anda günlük %3 hareket göstermiş olsun. Benoit Mandelbrot gibi veri uzmanlarının yürüttüğü araştırmalar doğrultusunda bu tip bir hareket sergileyen paritenin bir sonraki günde %1’den fazla, %3’e yakın, bir hareket gerçekleştireceğini belirtmektedir. O zaman böyle bir pariteye dikkatinizi verdiğinizde, duraklamadan ziyade, aşırı hareketliğinin süreceğini düşünebiliriz. EUR/USD, GBP/USD ve USD/JPY paritelerinin 5 ve 10 günlük ortalamasını (ATR) hesaplamanız ise bir diğer yaklaşımdır. Bunları yüzde bazlı olarak hesaplayabilir ve bir sonraki günde değeri en yüksek olan üstünde işlem yapmayı karar kılabilirsiniz.
Burada bulunan momentum ve akım (aslına bakarsanız her ikisi de aynı şeydir) da ciddi derecede bir önem taşımaktadır. Son yıllarda Amerikan doları, Euro ve Japon yeni uzun vade akımını takip etme eğilimi göstermektedir. Bu aşamada, fiyatların şu anda bulunduğu düzeyinin bundan 3 ve 6 ay önceye kıyasla nerede olduğu kuralını gözden geçirebilir ve (böyle bir akımın mevcut olması halinde) aynı yönde işlem gerçekleştirebilirsiniz.
Eğer Asya piyasasının aktif olduğu saatlerde işlem gerçekleştiriyorsanız, Japon yeni ve Avustralya doları gibi bu bölgenin para birimlerini içeren pariteleri öncelikli olarak tutabilirsiniz. Pariteler üzerinde kullanabileceğiniz bir işlem stratejisi geliştirmeyi de atlamamanız gerekmektedir.