2022’nin son haftalarına girdiğimiz bu günlerde portföylerini yüzde 60 yüzde 40 hisse- tahvil ağırlığına sahip olacak şekilde düzenlenmesi beklenen dünyanın en büyük fon yöneticileri 100 milyar dolara kadar hisse senedi satışı gerçekleştirdiği öngörülüyor.
Geçtiğimiz hafta ABD Merkez Bankası faizlerde 50 baz puanlık artış yapmıştı. FED sıkılaştırmanın hızını azaltsa da, Wall Street beklentilerinin aksine faizlerin daha uzun bir süre yüksek kalabileceğini sinyalini verdi. Bu açıklama, geçen hafta hisse senetlerindeki satış baskısını derinleştirirken; JPMorgan ve StoneX’e göre varlık fonları, emeklilik fonları ile yatırım fonlarının portföylerini yeniden düzenlemesi ve sabit getiri pozisyonlarını güçlendirmesi tahvillere yarayacak. Bunun yanında yatırımcılar piyasada işlem gören ABD tahvillerinin getirilerinin, Fed faizlerinin altında olmasını bir fırsat olarak görüyor. Tahvil fiyatlarının olabilecekleri en ucuz seviyede işlem gördüğünü değerlendiriyor.
Geçtiğimiz haftaki artırımın ardından Fed faizleri yüzde 4,2- de 4,50 bandına çıktı ve en yüksek ABD tahvil getirisinin üzerine çıktı. Geçtiğimiz hafta boyunca tahvil getirilerinde yaşanan ani gün içi yükselişler, gelen güçlü alımlarla geri dönmüştü.
Tahvillere yönelik bu ilgi, FED bu sonuca varmaya hazır olmasa da, piyasalardaki enflasyonun muhtemelen zirve yaptığı ve keskin bir şekilde düşeceği öngörüsünü yansıtıyor. Ayrıca, Mart ayından bu yana politika faizindeki dört puanlı artışın, 2023 yılında olmasa da 2026 yılında faiz indirimlerine yol açacak bir durgunluğun tohumlarını ektiği beklentisine de işaret ediyor. Diğer yandan ABD hisseleri için beklentiler 2023 için de çok parlak değil. Peconic Partners’dan Bill Harnisch, S&P 500 endeksinin gelecek 18-36 ayda 3.500-4.400 bandında sıkışacağını öngördü.