Global

Fed’in faiz kararı öncesi bilmeniz gerekenler

Published

on

Küresel piyasalar Fed’in faiz kararına odaklanmış durumda. Faiz artışının büyüklüğü kadar karar sonrası Fed Başkanı Jerome Powell’ın yapacağı açıklamalar da yakından izlenecek. İşte Fed’in faiz kararı öncesi bilmeniz gerekenler.

İki günlük Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) toplantısına dün başlayan ABD Merkez Bankası Fed bu akşam Türkiye Saati ile 21’de faiz kararını açıklayacak.

Fed Başkanı Jerome Powell’da TSİ 21:30’da basın toplantısı yapacak.

Fed kararlarına yönelik swap sözleşmeleri Eylül ayında ise 50 baz puanlık bir faiz artışının beklendiğine işaret ediyor. Yine swap piyasalarında faizlerin aralık ayında yüzde 3,4’te tepe yaptıktan sonra 2023’te düşmeye başlayacağı fiyatlanıyor.

Fed Başkanı Powell’dan net mesaj beklenmiyor

Enflasyonla mücadelede esneklik ihtiyacı olan Powell’ın, faizlerin hangi seviyeye kadar, nasıl bir hızda yükseltileceği, sonra ne zaman indirilebileceği konusunda çok net mesajlar vermesi beklenmiyor. Bu durumun da oynaklık göstergelerini yüksek seviyelerde tutacağı tahmin ediliyor.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
BofA: Fed gelecek sene faiz indirecek – Bugün Finans (bugunfinans.com)

Medley Global Advisors LLC Küresel Makro Stratejisti Ben Emons, “Enflasyon konusunda bu kadar belirsizlik olduğu sürece, Fed’in açık bir ileriye dönük yönlendirmesi olamaz. Powell’ın kendisine seçme imkanı sağlaması gerekiyor” açıklamasında bulundu.

Bu beklenti, Fed politikasına hassasiyeti daha yüksek olan 2 yıllık tahvillerin oynaklığını hedge etme maliyetini rekora yakın seviyelere taşımış durumda.

Diğer yandan ABD 2 yıllık tahvil getirisi salı günü 4 baz puan artışla yüzde 3’ün üzerinde seyrederken, 10 yıllık tahvilin getirisi 1 baz puan yükselerek yüzde 2,8068 oldu. Büyüme için yakından izlenen bir gösterge olan 2 ve 10 yıl vadeli tahvillerin getiri farkı da resesyon sinyali vermeye devam ederek dün 2000 yılından bu yana en ters seviyeye ulaştı.

Resesyon tartışmaları

Fed’in faiz kararı ile perşembe günü açıklanacak ABD büyüme rakamları küresel piyasaların en önemli gündem maddeleri olmaya devam ederken, ABD ekonomisinin resesyona girip girmeyeceği tartışılmaya da devam ediyor.

Fed’in 40 yılın zirvesindeki enflasyonla mücadelenin dozunu artırmasıyla birlikte ekonominin yavaşlamasına yönelik endişeler de tırmanıyor. Özellikle de konut piyasası verilerinin olumsuz sinyaller verdiği, teknoloji şirketlerinin işe alımları askıya aldığı ve işsizlik maaşı başvurularının tırmanışa geçtiği bir durumda. Fed’in izlediği enflasyon göstergesi olan kişisel tüketim fiyat endeksi (PCE) mayıs ayında yüzde 6,3 ile yüzde 2 enflasyon hedefinin oldukça üzerinde artmıştı.

Manşet enflasyon 40 yılın zirve seviyelerinde

Manşet tüketici enflasyonu verisi de haziranda yüzde 9,1’e yükseldi. Vadeli piyasalarda Fed’in yıl sonunda kadar faizleri yaklaşık yüzde 3,5’e yükselteceği, 2023’ün ikinci yarısında ise düşüreceği fiyatlanmaya başladı.

Bank of America ABD Başekonomisti Michael Gapen 2022’nin ikinci yarısından itibaren başlayacak ılımlı bir resesyon öngördü.

Eski ABD Hazine Bakanı Lawrence Summers “yumuşak inişin çok mümkün görünmediğini” söylerken, mevcut Hazine Bakanı Janet Yellen ise istihdam artışında bir yavaşlama olduğunu ancak resesyon emareleri görmediğini söyledi.

Öte yandan Fed yetkilileri şu ana kadar bir resesyondan kaçınmanın mümkün olduğunu ve yumuşak inişin sağlanabileceğini savundular. Powell da daha önceki açıklamalarında fiyat istikrarını sağlamada başarısız olmanın, ABD ekonomisini resesyona sokmaktan “daha büyük bir hata” olacağını söylemişti.

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

GLOBAL

Exit mobile version